Bu kitap kendisini bir üst seviyeye taşımak isteyen herkese tavsiyemdir.
Yemeğinizi sindirirken, uyurken, nefes alırken beyninize talimat vermeniz gerekmez; aynı şekilde araştırmalar da alışkanlıkların içselleştirilince, beynin aynı bölgesinden kontrol edilmeye başlandığını gösterir. Alışkanlıklar artık düşünmeden yapılmaya başlanınca mental enerjinizi otomatize olmuş “alışkanlıklarınızdan” çekerek,günlük problem çözme becerilerinize yoğunlaştırırsınız. Peki nasıl kendimizi daha üst versiyonumuza taşıyacak alışkanlıklar oluşturabiliriz?
⭐Alışkanlık oluştururken net ve gösterişli hedefler koymak yerine, olmak istediğiniz halinizle ilgili net bir vizyon edinmek çok daha etkilidir. Yani gerçek alışkanlıklar hedeflerle değil, sadece yeni bir kimlik yaratmakla oluşturulabilir. “Yarından itibaren dışarıdan yemek söylemeyeceğim” yerine, “Ben vücüduna özen gösteren, bu yüzden de yemeklerini olabildiğince kendim emek vererek yapan bir insanım” demek hem özsaygınızı arttırır ve sizi hedefinize daha çok yaklaştırır hem de yapmakta olduğunuz eylemi bir yük değil de kişisel sorumluluğunuz gibi algılamanızı sağlayabilirsiniz. İnsanlar olarak kendimize fayda sağlamayacak hiçbir şeyi asla yapmadığımızdan, alışkanlığınızın sizin bir üst versiyonunuzu yaratacağından yüzdeyüz emin olmanız lazım.
⭐Oluşturulmak istenen rutinler muğlak bir şekilde tarif edilmemelidir. “Bundan sonra her akşam evimi toplayacağım”, demek yerine; “işten geldiğimde saat 8 gibi evi toplayacağım” daha net bir sistem içine girmenizi sağlar ve kendi subjektif yorumlarınızla planladığınız aksiyonu manipule etmenizi engeller. Böylece işten eve geldiğinizde “akşam”ın saat gece 12’ye kadar olmasının verdiği rehavetten ve erteleme döngüsünden kurtulursunuz.
⭐Özdisiplini en yüksek olarak düşündüğümüz insanlar aslında ulvi bir içsel güçle doğmadılar. Onların sırları etraflarında dikkat dağıtıcı çok az unsur bulunmasıdır. Örneğin evinde televizyon olmayan bir insanın yatak odasında televizyon tutan bir insandan daha üretken bir şekilde gününü tamamlaması: biyolojik üstünlük değil çevresel determinizmdir. Aynı şekilde iş saatlerinde sosyal medyaya girmeden duramayan bir insanın telefonunu ajandasının yanından çekip çekmecesine koyarsanız, verimi yüzde iki yüz bile artabilir. Kısacası eğer belli bir davranış değişikliğine gitmek istiyorsanız, o davranışı “yapmamayı”, “yapmaktan” daha kolay hale getirmeniz gerekir. Telefonunuzu başka bir iş arkadaşınıza bırakabilir, evdeki televizyonun yerini değiştirebilir, 30 dk mesafedeki hiç kullanmadığınız spor salonuna üyelik yapmaktansa 5 dk uzaklıktaki bir butik stüdyoya yazılabilirsiniz.
⭐Kitabın adının “Atomic Habits” olmasının bir nedeni var: James Clear’a göre, her alışkanlık aslında çok küçük bir aksiyonun tamamlanması üzerine kuruludur. Bunu “breakthrough” olarak anlatıyor. Spora gitmek örneğini ele alalım. Spor salonuna gitmek kafanızda “Üstünü değiştir, spor çantanı hazırla, suyunu kontrol et, anahtarlarını al, arabaya bin, spor salonuna ulaş ve salonda 30dk kal vs. vs.” olarak kodlanırsa eylemlerin çokluğu aksiyon almanızı erteletir. Oysa insan doğası her zaman mümkün olan en az enerjiyle maksimum faydayı elde etmeye odaklıdır. Dolayısıyla yazarın tavsiyesi, spor salonuna gitme olayını başlangıçta olabildiğince basitleştirmeniz, yani çantanızı önden hazırlamanız, havluyu önden değiştirmeniz vs. vs., böylece spora gitmeye karar verdiğinizde 30dklık hazırlık sürecini atlayacaksınız ve yapacağınız tek şey çantanızı alıp arabaya binmek olacak.
⭐Her ne alışkanlığı oturtmaya çalışıyor olursanız olun, “büyük” şekilde başlamaya çalışmayın. Örneğin bir sene içinde maraton koşmak istiyorsanız kondisyonunuz yoksa ilk antreman gününüzde 7 km koşmayın.Her ne kadar dramatik başlangıçlar egomuza iyi gelse de, yeni bir alışkanlığa başlarken amacımız onu olabildiğince sevimli hale getirmek -ki haz ve acı ilkesine paralel olarak o alışkanlığın sürdürülebilirliğini sağlayalım. Dolayısıyla ilk haftalarda 2-3 km gibi küçük hedeflerde kalın. Veya artık sağlıklı yemekler yemek istiyorsanız ilk günden brokoli yemeyi denemeyin, sevdiğiniz yemeklerin daha sağlıklı versiyonlarını yapın, “glutensiz pizza” mesela. Çünkü eğer hedeflerinizin rutinlerinizi yönetmesine izin verirseniz alışkanlıkların kimliğinizin bir parçası olmaktan çıkar ve sıkıcı bir yapılacaklar listesine dönüşür.
1 Yorum
Kitabi daha once de okumustum, verimli bir kitap ama hic bilmedigimiz seylerden bahsetmemis. Akici bir uslubu var ve guzel hikayelestirmis. Onun disinda kitabin ozeti zaten surekliligi saglamak uzerine kurulu. Fakat bu isler kitap okumakla maalesef tam anlamiyla saglanmiyor. Farkindalik yaratmayi sagladigini kabul ediyorum. Su acidan bakiyorum, belki de o kisiyi harekete gecirecek ve onu canli tutacak bir zihinsel manifesto olmali. Mesela herkes kendi hayatini bir sirket gibi yonetmek zorunda kalsa boyle kitaplarin verecegi bilginin teoride degil, pratige de dokulmus tecrubesine sahip olmayi saglar diye dusunuyorum Bir insanin kitap, yazi, makale yazabilmesi icin de hayatinda anlattiklarini derinliklerine kadar yasamis yada yasamis kadar icsellestirmis olmasi gerek. Sen de bu ve benzeri bir cercevede farkinda olarak yada olmayarak, belki icgudusel belki de stratejik bir sekilde kendini gelistiren, zenginlestiren, birey olmak, kalabaliklar icinde yok olmamak icin ugrasan, siradanlasmaya ve siliklesmeye karsi mucadele eden, tecrube ve birikimini artirmak isteyen birey olmanin onurunu bilerek varolmaya calisan birisin. Seni kıskanıyorum ve tebrik ediyorum diyemezler. Sözünü ve onunu keserler, akarsuyunu kuruturlar, gunesinin onune bulut koyarlar, işlerini zorlaştırırlar, düzenini, zihni odagini bozarlar. Senin dedigini yada yaptigini dogru bulmazlar, ama sonra senin dedigini yada yaptiklarindan faydalanmaya calisirlar yada kendilerine mal etmeye calisirlar. Bu, senin de zaman zaman hissettigin, bazen gormezden gelmek zorunda kaldigin ama farkinda oldugun kıskançlığın pasif agresif bir ifadesidir. O yuzden de samimiyeti ozler, ve onu huzurlu bir sekilde ister insan. Yapay tavirlari degil de, hata yapildiginda bunu kendisine egip bukmeden net sekilde soyleyip o kisiye katma deger saglayan gercek birileri. senin de bu konuda soyleceklerin vardir eminim, simdilik benden bu kadar 🙂